Sembolizm ve analiz
konularını öğrenip bunlarla ilgilenmeye başladığım ilk anlardan beri dizi ve
film tanıtımlarının, tüm hikayeyi anlatabileceklerini düşünmüşümdür. Bunun
örnekleri birçok dizide görülebilir. Örneğin Marvel-Netflix iş birliği ile
çıkan ve benim en sevdiğim dizilerin arasında bir hayli yükseklerde yer alan Daredevil’ın
tanıtımındaki sadece renk kullanımı bile bu kahramanın amacını ortaya koyuyor. Aşağıdaki
videoda gördüğünüz gibi tüm jenerik alışık olmadığımız bir kırmızı tonundadır.
Bu rengin kırmızı olması, işin içine şiddetin gireceğini gösterse de kana
benzememesiyle ana karakterin, hiçbir kişiyi öldürmeden işlerini halledeceğini gösterir.
Diziden ya da çizgi romanlardan bu kahramanı bilenler ne demek istediğimi çok
iyi anladı bile.
Fakat bu fikrimi
onaylayan en bariz ve güzel örnek Death Note’a aittir. Hatta işi bir
seviye ileri götürüp tüm hikayeyi anlamak için sadece “elma” imgesinin
yeterliği olduğunu size söyleyebilirim. Bu noktada animeyi bitirmediğimi ve
hala izleme aşamasında olduğumu itiraf edip burada yazdığım şeylerin sadece
tanıtım analizi olduğunu tekrardan söylemeliyim.
Tanıtıma gelirsek,
tüm jenerik boyunca Batı kültürüne özellikle de İncil’e göndermeler bulunuyor
ki bence bunu izleyen herkes fark etmiştir. Tanıtımın ilk anlarında hepimizin
çok yakından tanıdığı ve bildiği Michelangelo’nun “The
Creation of Adam” tablosunun yeniden
üretimini görüyoruz. Orijinal olanın aksine burada birbirine uzanan eller
değil, bir ölüm meleğinin ana karaktere uzattığı bir şey var, bilgi ağacının yasaklı
meyvesi olarak bilinen bir elma…
Öncelikle nedir bu
bilgi ağacı? Tanrı, Adam ve Eve’i yarattığında cennetteki tüm ağaçların meyvelerini
biri hariç onlara helal kılar. Bu yasaklanan da bilgi ağacının meyvesidir. İki
insanın ayaklarını kaydırmayı kendine amaç bilmiş olan şeytan, bir yılan
kılığına girerek Eve’i kandırır ve o da Adam’ı ikna ederek birlikte bu meyveyi
yerler. Bu meyvenin tadına bakmalarıyla daha önce bilmedikleri nefsi şeyleri
öğrenip farkına varırlar. Bu ihlalin ardındansa tanrı onları cennetten kovar. Şimdi
bu minik bilgiden sonra dönelim tanıtımımıza. Burada elma, Ryuk olarak bilinen
bir ölüm meleği tarafından uzatılır. Tam bu kısımda Eve’i kandıran şeytan ile
elma uzatan Ryuk’u aynı konuma koyabiliriz. Zira yasaklı meyveyi uzatanın ölüm
meleği olması, bu hikayede insanları kandıran ve bunu yaparken kendi amacına
hizmet eden şeytanın, Ryuk’un kendisi olduğunu gösterir. Buradaki resmin bir
diğer tarafındaysa elmaya ulaşmaya çalışan Light vardır. Fark ettiyseniz karakterimizin
kanatları var ama elleri bir yere zincirli. Buradan çıkardığım şey, Light’ın
kanatları, onun çok büyük istekleri ve idealleri olduğunu gösterse de bunu
yapamayarak dünyaya ve bu gerçekleştiremeyeceği isteklerine tutsak olduğudur.
Yani onu olduğu yerde tutan tek şey, yine onun gerçekleştirmek için can attığı
ama yapamadığı idealleridir. O zincirlerden kurtulup artık istediklerini
yapmaya başladığı an, bence bir “melek” gibi uçacak ve kendince hak ettiği yere
zor da olsa gidecektir. Uzandığı “Elma” ise Light için tüm bunlara ulaşmak için
kullanabileceği bir anahtar niteliğindedir. Bu düşüncemin kanıtı da birkaç saniye
sonra gelecek olan Light’ın elinde elma ile yürüdüğü sahnededir. Tam bu yerde,
tanıtımda çalan şarkıda “Meyvenin söylediğine göre gelecekte rüyalar dönüyor
ideallere.” sözleri geçer. Sizce de bu, elmanın anahtar olduğunu, hatta Light
için bir akıl hocası görevi gördüğünü göstermiyor mu?
Şimdi gelelim dikkatimi
çeken ikinci kısma. Burada kızıl renklerle gösterilmiş olan Light’ın tam
karşısına maviler içerisinde L. olarak bildiğimiz biri dikilir. Sadece renklere
bakarsak, şiddetin ve öfkenin rengi olan parlak bir kırmızı ile ana
karakterimizin aslında ne kadar kötü bir yola düştüğünü kolaylıkla
anlayabiliriz. Karşısındaki karakter ise dinginliğin, sakinliğin rengi olan
mavi ile resmedilmiştir. Hepimiz biliyoruz ki mavi ve kırmızı, birlikte çok
kullanılmasına ve bazılarına göre uyumlu olmalarına rağmen birbirine zıt iki
renktir. Buradan da L. ve Light’ın birçok anlamda birbiriyle uyumlu oldukları
hatta bir yere kadar birbirlerini sevdiklerini ama çatışmalarının asla
bitmeyeceği çıkarılabilir.
Peki nedir bu çatışma? Kırmızı rengin kan ve şiddetle özleştiği düşünülürse, Light’ın “adalet” sağlamak adına insanlara dolaylı ya da dolaysız şekilde zarar vereceğine, yani çoğu kişinin düşüncesine göre kötü yola düşeceğine, L.’in ise toplumda bilinen “gerçek adalet” ve “iyiliğin” bir simgesi olarak ona karşı çıkarak birbirleriyle devamlı soğuk bir savaş halinde olacaklarını söyleyebilirim. Fakat burada emin olabiliriz ki bu çatışma hiç de kolay olmayacaktır. Bunu da tam olarak demin bahsettiğim iki karakterin karşı karşıya geldiği sahnede geçen “Çünkü kimsenin bana müdahale etmesine izin vermeyeceğim.” sözüyle anlayabiliriz.
Daha sonrasında Light’ın, ona doğru gelen bir kadına doğru elini uzattığını görebiliriz. Bence burada anlatılmak istenen şey, Light’ın peşinden, onun kurduğu yolda birinin daha yürüdüğünü ve buradaki kadının tam ümitlerinin bittiği yerde ana karakterimizin, onu gerçek anlamda fark edip onunla iletişimde olacağıdır. Yani o bahsettiğimiz tüm ideallerin içinde Light, aslında yalnız değildir.
Sonlara yaklaştıkça Light’ın zincirlerinden kurtulmuş ve kanatlarını sonuna kadar açmış şekilde görürüz. Yani ilk başta uzatılan o elmayı kabul ederek tüm zincirlerinin kilidini çözüp artık tüm ideallerini gerçekleştirebilecektir. Burada Light’ın ne kadar yüksekte resmedildiğine hiç dikkat ettiniz mi? Etmediyseniz hemen aşağıdaki görsele bakın. Siz de bunun bir tanrı tasviri gibi olduğunu düşünmüyor musunuz? O zaman yukarıda söylediğim, elmayı alıp bir “melek” gibi uçacak kısmını değiştiriyor ve bir “tanrı” gibi her şeyin kontrolünü elinde tutmaya çalışacak diyorum. Belki de o bahsettiğimiz tüm istekleri, “tanrı” benzeri birine dönüşmek içindi. Bu sahneyle ilgili son olarak dikkat etmemiz gereken yer, kanatların ona bağlı olmaması, önünde durduğu bir resme ait olmasıdır. Teknik olarak kanatları olmaması, kimsenin Light’ın bu özelliğini bilmeyecek olup herkesin onu sadece “normal” bir insan olarak göreceğinin kanıtıdır. Sadece “gözlerini tamamen açıp” gerçeğin ta kendisini görenler, karakterin bu durumunu fark edebilir. Belki de bunun bir diğer anlamı, ideallerini gerçekleştirmek adına anahtar olarak kullandığı o elma, ellerinin arasından gidecek olursa, tekrardan en başa gideceğini göstermesidir. Bunun da doğru olup olmadığını artık izleyip öğreneceğiz.
En sonuna
geldiğimizde analizin başından sonuna kadar hep bahsettiğim, o meşhur elmayı tekrar
görürüz. Burada elmanın ısırılmış olmasına dikkat ettiniz mi? Yani Light,
yukarıda bahsettiğim tüm şeyleri, bir diğer deyişle elmayı içtenlikle kabul
etmiştir. Tam imgeyi anlamaya çalışırken bu ısırılmış elmanın, siyah bir
deftere dönüştüğünü görürüz. Bir Death Note’a, yani bir ölüm defterine… Ölüm
meleği tarafından Light’a sunulan ve o her şeyin kilidini açıp karakterimizin
ideallerini gerçekleştirmesini sağlayacak ve onu bir “melek” ya da “tanrı”
rolüne götürecek olan şey, sadece bir defterdir. Çok tuhaf, değil mi? Aslında
değil. Zira bu defter de sadece sıradan bir defter değil. Tıpkı yasaklanan
bilgi ağacının meyvesinin sıradan olmaması gibi… Bunu da izleyenler, yeni
başlayanlar ve hatta sadece konusunu bilenler bile çok iyi anlayabilir.
Sonuç olarak 2006 yılında yayınlanmaya başlanmış olan bu muhteşem animenin, bırakın konusu, felsefi arka planı ya da karakter incelemelerini, sadece jeneriğiyle bile birçok şey anlatıp birçok şeyi sorgulatabildiğini düşünüyorum. Sadece Death Note’u değil, üzerine düşünülüp yapılmış her tanıtımın, bu şekilde incelenebileceğini de eklemeliyim. Son olarak izleyin, izletin ve üzerine düşünmekten asla vazgeçmeyin.
Esma Nur Koçak
Yorumlar
Yorum Gönder